SÜPER BABA İŞ BAŞINDA!
Tuana’nın kitap çıkarma serüvenini yakından takip etmiş biri olarak; bugün karşımda kendinden emin, yaptığı işe güvenen genç bir kız görmek gerçekten gurur verici. Kitabı ham hali ile alıp okuduğumda; yeni bir yeteneğin kitabına bakıyor olmayı sevinçle karşıladım. Sürecini babasından dolayı rahatça takip edebildim. Hatta biraz yardımım da dokundu. Çünkü Tuanın babası ona sürpriz yapmak istiyordu. Kızının romanını kitaplaştırmak istiyordu. Yayınevi araştırma sürecinde aynı zamanda romanın bazı yerlerinde düzeltim kısmında katkılarım oldu. Ama süper baba tüm süreci yönetti. Ve gerçekten ortaya harika bir iş çıktı!
Tüm detayları Tuana’ya sordum. Kendisi ne hisseti, ne düşündü, neler yaşadı. Hepsini anlattı.

Bize kendini tanıtır mısın Tuana?
On yedi yaşındayım, lise üç öğrencisiyim, üniversiteye hazırlanıyorum. Sıradan bir öğrenciyim.
İlk kitabı yazdığımda diye cümleye devam etmek isterken, onu soracağımı söyleyip önünü kestim:)
Sıradan bir öğrenciyim dediğinde; fakat bir kitap çıkardınız dedim. (gülüşmeler)
İlk kitabını ne zaman çıkardın?
Sekizinci Sınıftayken çıkardım. Yazmaya başladığımda altıncı sınıftaydım. Sosyal medyadaki bazı arkadaşlarımdan dolayı onları gülümsetecek şeyleri yazmaya karar verdim. Kitabın adı da buradan geliyor. Kendi yaşıtlarım değil, kendimden büyüklerin de gülümsemediğini ve somurttuklarını gördüm. İnsanlar neden gülmüyor düşüncesine kapılmaya başladım. Ergendim ve depresiftim. (gülüşmeler) Benim için normaldi ama büyükler neden gülmüyordu? Caddeye çıkıyorum, bakıyorum; bir depresiflik, bir mutsuz olma hali olduğunu gördüm. Sonra insanlara bir yön verme kararını verdim. Aklıma wattpat geldi ve orada yazmaya karar verdim. Amatörceydi ama kitap oldu.
Romanın konusu nasıl aklına geldi? Karakterlerin yaşayan kişiler olması ve onların üzerinde kurgu yapman çok ilginç; bu sana ne düşündürdü? Hissettirdi? Nasıl tepki aldın? Süreci anlatır mısın?
Sosyal medyada insanlarla tanıştığım sırada, romanın kahramanları olan grup bir şarkı çıkardı. “Smile” adında bir şarkı. Şarkının bir sözü çok dikkatimi çekti. Anlamı gülümsemeni istiyorum idi. Madem insanları güldüreceğiz kitabın ismini Gülümse koydum. Karakter olarak kendimi benimsettim. Fakat bu içime sinmedi. Çok hızlı gidiyordu. Kurgu da yapmam gerekiyordu. Bir çok kişilikle tanıştım, insanların derdini dinledim. Bu karşılaştığım kişilikleri içeri aktardım.( Romana aktarmış)
Başta gelişi güzel yazdım. Daha sonra defalarca okudum, sildim, okudum, düzelttim. Bölüm bölüm yazdım ve sonunda bitti.
Gruba nasıl ulaştın? Sanırım instagramda canlı yayınla onlarla görüşme fırsatın oldu?
Çok fazla uğraştım. Uyumadım. Sürekli uğraştım. Tweet attım. Mesaj yolladım. En az on kere mesaj atmışımdır. Instagramdan da ulaşmaya çalıştım. Grubun erkeklerin en büyüğü Rydel bir film müziği yaptı. Filmin videosunu takip ettim daha sonra takip ettiğimden dolayı teşekkür mesajı geldi. Bu bana çok iyi bir fırsat oluşturdu. Rica ettim. Kitabımdan bahsettim ve gruba ulaşmak istediğimi söyledim. Bana yardımcı olacaklarının sözünü verdiklerinde açıkçası pek inanmamıştım. Bizden video istediler. Bir gün mahallemizde bir cenaze oldu. Komşularımızdan birini kaybetmiştik ve birkaç çocuğa bakmam gerekti. Çok yorgundum. Filmin yönetmeni canlı yayın yapmıştı; ben de canlı yayına katılma talebinde bulundum. Instagramın canlı yayına sende katıl diye bir düğmesi var. Ben de şansımı denemek istedim. Beni o kadar kişi arasında bulacakta kabul edecek diye de düşünüyordum. Fakat şok oldum; çünkü kabul ettiler. Mutluluktan ağladım. İngilizcemi unuttum. Yorgunlukta var bir taraftan. Nihayetinde kitabımı gösterdim. Yönetmen, benim söylemek istediklerimi anlayıp gayet düzgün bir şekilde anlattı. Yayın sonrası mesaj attı: “Rydel kitabınla gurur duyuyor, şaşırdığını ve ilginç bulduğunu söylüyor” dedi. Yapabildiğim en büyük şey buydu. Yayın sonrası takipçilerim ve onların takipçileri; uzun süredir uğraşıyordun artık bizi biliyorlar dediler. Türkiye’yi biliyorlar. Yönetmeniyle hala iletişim içerisindeyim.
Burada önemli iki olay var; Biri kitap çıkarman on yedi yaşındayken diğeri de sevdiğin bir sanatçı( kitabının kahramanı) ile yüz yüze görüşmen, bu sana ne hissettirdi, ne düşündürdü?
Kendimle gurur duydum, özellikle canlı yayın sonrası gelen mesajlar “ ben başardım” duygusunu oluşturdu. Beni mutlu etti. İnsanların hayaliydi ve benden beklentileri vardı. Şu aralar Türkiye’ye getirmeye çalışıyorum. Üç saniyede menajerlerine ulaşabiliyorum.
Nasıl ulaşıyorsun?
Sayfa sayfayı açıyor. O şekilde ulaşabiliyorum.
Vay vay demekten kendimi alamadım açıkçası. Tuana grubun Türkiye’ye gelmesini çok istiyor. Tatlı hayalleri var. Bu durumu konuşurken, kendi çocukluğuma gittim. Eduardo Capetillo Meksikalı oyuncunun; “Yıldıza Ulaşmak” adli bir dizisi vardı. O zamanın gençler için oldukça popüler bir diziydi. Dizide genç bir kız, şarkıcı rolündeki Eduardo’ya âşıktı. Onunla tanışmak çok istiyordu. Sonunda tanıştı. Ve büyük bir aşkta başlamış oldu. Biz bu hikâyeden oldukça hoşlanmıştık. Tuana konuştukça, anılara doğru yolculuk yaptım. Zaten bunu onunla da paylaştım. Açıkçası bu yaşadığı olay gerçekten çok heyecanlı bir şey. Sevdiği bir grup var, onu konu alan bir roman ve sonrası onlarla tanışıyor gerçekten muhteşem.
Kitabin çıktı, grupla tanıştın daha sonra ki hedefin nedir?
Açıkcası ikinci bir kitap yazmayacaktım. Tek kitap olarak kalmasını planlıyordum. Ama çok ısrar ettiler, devam et dediler. Çocukları olsun bunlardan bahset dediler.




Yazarlıkla ilgili bir hayalin var mıydı? Meslek olarak ne düşünüyorsun?
Hayır, yazar olmayı düşünmedim ben daha çok savcı olmak istiyorum. Böyle yazı ile ilgili bir hedefim yoktu. Sadece yazmayı seviyordum. Bunu fark eden de ortaokul öğretmenim oldu ve özellikle benimle ilgilendi. İmlaları onunla birlikte düzelttik.
İlk yazmaya ne zaman başladın?
Tam olarak altıncı- yedinci sınıfında yazmaya yoğunlaşmaya başladım.
Seni yazmaya iten en güçlü etken neydi? Bir duygu mu? Bir düşünce? Bir kişi?
İnsanları gülümsetme isteği benim için itici bir güç oldu.
Röportaj yapmaya başladığımdan beri, gençlerle sohbetlerimde onların ne kadar hevesli, ne kadar dolu dolu olduklarını görüyorum. Gerçekten bu harika! İşlerini yaparken, heyecanlı, istekli ve başarılılar. Çok mutluluk verici değil mi?
Yazarlık üzerine, kitaplar üzerine de sorular sordum.
Kitap okumak bu işi ( yazmayı) besliyor mu sence?
Çok fazla etkisi var. Çünkü kitap okudukça yeni kapılar açılıyor, o kapıların içerisinde; yazarların dili öğreniyorsun, oradaki beğendiğin bir anlatıyı kullanabiliyorsun. İstediğin alanda bir çok yazıyı okuduğunda yazılarında bunun etkilerini görebiliyorsun.
En sevdiğin yazarlar kim?
Stephen Zweig’ e bayılıyorum. Tam modern klasik delisiyim. Wattpat okuyordum ama daha sonra daha çok edebi okumaya başladım. Arada eğlenceli kitaplarda okuyorum. Her türlü kitabı okumaya çalışıyorum. Hepsinden azar azar olsun diye düşünüyorum.
Tüm süreçlerini takip ettiğim için biliyorum ama yine de takipçileri ve okuyucular içinde sormak istiyorum.
Romanın yayınlandıktan sonra okulda arkadaşlarına yazmak üzerine bir seminer verdin, bu sende nasıl bir etki bıraktı?
İnsanların kalbine , hayatına dokunmak, değişmelerine katkıda bulunmak çok gurur verici. En zor zamanlarında bana gelmeleri, ailelerinden daha çok benimle paylaşmaları beni çok mutlu etmişti.
Daha çok neyle ilgili sana geldiler?
Ben seminerde daha çok yazı yazmak ile ilgili konuştum. Bana da bununla ilgili geldiler.
Nelerden bahsettin?
Nasıl yazıyorum, nasıl yazılır, ne tür konular olabilir gibi konular hakkındaydı.
Deneyimini aktardın?
Evet.
Yazmak senin için sancılı oldu mu? İlk kitap yazmak nasıldı? Devam ettirmek ikinci kitap daha mı zordu?
İlk kitabımı yazmak kolaydı; çünkü vaktim vardı. Lisede çok yoğun olduğum için, üniversite sınavlarına hazırlanıyorum. Bu aralarda yazmak zor oluyor. En son bir ay önce bir şeyler karaladım. Sorsanız hatırlamam.
Yazma sürecine girdiğinde nasılsın?
Çok daha hızlı yazıyorum. Yazdıkça yazıyorum.
Yazma konusunda bir hazırlığın oluyor mu?
Bir hazırlığım yok.
Şöyle sorayım; bir tekniğin ya da bir taslağın var mı?
Evet. Bazen taslak hazırlayabiliyorum bazen de rüyalarımdan yola çıkıyorum. Akışına göre yazıyorum diyebilirim. Belli bir tekniğim yok. Mektup türünü de kullanıyorum, kurgu kesinlikle oluyor.
Wattpad nasıl bir yer?
Her yaştan okuyucu ve yazarın olduğu, aktif olarak kullanabileceğiniz bir yer. Takipçi sayısını artıra bildiğiniz, okuyucu kitlesi arttıkça da yayın evlerinin sizinle iletişime geçeceği bir platform. Yarışmalar oluyor, kitap tanıtımları oluyor. Harika bir yer! Türkiye’de bilinen bir yer.
Biraz bloglardan, yayınlanma politikaları ve birkaç konuyu da konuştuk. Wattpad’le başladığı bu yolculukta, harika işler ortaya çıkardı. Geleceği parlak bir kız çocuğu gördüm. Bir kitap değil iki kitap hazırlıyor. Konuşmalarımızdan sonra kesinlikle senaryo yazarlığı yapması gerektiğini fark ettim. Ve bunu da kendisine de söyledim. Tiyatroya eğiliminden bahsetti. Ve kurgu konusunda iyi olduğundan da bahsetti. Senaryo yapabilirim dedi. Kesinlikle katılıyorum:)
Tuana ile sohbet keyifli oldu. Dediğim gibi geleceği parlak çocuklardan. Ona hayatında başarılar diliyorum. Umarım sizler de söyleşimizden hoşlanırsınız. Tuana’yı takip etmeyi unutmayın!

