Günümüzde insanların en çok konuştuğu ve etkilendiği konuların başında ilişkiler geliyor. Herkes çok güzel ilişkiler hayal ediyor ancak çok az kişi başarılı bir şekilde ilişkilerini yürütüyor.

Peki, başarılı olanlar nasıl bir davranış ve tavır sergiliyor? Ya başarısız olanlar ne tür hatalar yapıyor. Aradaki fark nedir?

İlişkilerin temel taşı “iletişim”. İletişim konusunda sorun yaşayan kişiler, ilişkilerinde de sorun yaşıyor. Ne tür hatalar yapıyorlar?

Gelin şöyle bir bakalım:

Eleştiri, ilişkideki en büyük hatalardan biridir. Birlikte olduğunuz kişiyle ilk karşılaştığınız anı hatırlar mısınız? Nasıl tanışmıştınız? Nasıl konuşmalar yapmıştınız?

Nasıl hissetmiştiniz? İlk gördüğünüz ve etkilendiğiniz o kişi hala aynı kişi olmasına karşın başka bir gözle bakmaya başlamak, onu yargılamak aradaki bağı zedeler. Eleştiriye olumsuz ve suçlayıcı tavırlar eşlik eder.

Sevdiğiniz insana olumsuz cümleler kurmak, suçlamak ve yargılamak; onda değersizlik duygusunu tetikleyebilir.

Savunmacı ve kavgacı bir tutuma sahip olmaya başlayabilir. O da sizin kusurlarınızı bulmaya çalışarak ve size olumsuz konuşmalar yapmaya başlar. İlişki zedelenir.

İlişkilerde sevdiğiniz insanın değişmesini beklemek, bu beklenti ile hareket etmek yapılacak yanlışlardan biri. Değişim hakkında ne düşünüyorsunuz? İlişkilerde değişimin yeri var mı?

Bir insanı sevdiğimizde olduğu haliyle kalacağı gibi bir yanılgıya düşeriz. Oysaki, kendimizde dahil olmak üzere değişiyoruz.

Değişime rağmen değişerek birbirini sevebilmek mümkün mü?

İlişkide karşındakinin değişeceğini ummakta başka bir ironik durum.Çünkü birinin yıllarca taşıdığı bir özelliğin bir anda değişmesi mümkün olabilir mi? Çoğu ilişki değişim beklentisi ile başlar ve bu beklenti yerine gelmediği için de ölür.

Beklentilerin yüksek olması, kadın ya da erkek talepkar davranışlar itici bir özellik olarak ortaya çıkar. Beklentili, kaprisli tavırlar karşınızdakinin sizden soğumasına neden olur.

İlişkilerde “sevgilim ya da eşim beni mutlu etmek zorunda!” gibi bir düşünce ile hareket etmekte yanlıştır. Çünkü gerçekte partneriniz değil, kendi mutluluğunuzdan kendiniz sorumlusunuz.

Bencillikte tehlikelidir. İlişkinin merkezinde olması gerektiğini düşünen birini asla mutlu edemezsiniz.

Bir insanı merkezinize almak, kendinizden vazgeçtiğiniz anlamına gelir. Sadece bir tarafın mutlu etmekle ilgilenmesi diğer tarafın beklentilerini yukarı çıkarttığı gibi bencilleşmesine de neden olur. Kişiler ilişkilerinin sorumluluğunu birlikte almalıdır. Karşılıklı, eşit ve dengeli adımlar atmalıdır.

Anlaşmazlık çıktığı zaman iletişimi kesmekte diğer bir başka hatadır. Genelde insanlar küserek, duvar örerek iletişimi keserler. Konuşarak halledecekleri meseleleri kavga ederek büyütebilirler. Kavgadan korkmalı mı?

Hayır!

Kavga etmek iyidir. Zaman zaman insanlar farklı düşünebilirler. Düşüncelerini söylememek hastalığa davetiye çıkarır bununla birlikte daha önemlisi “bunu nasıl söylediğiniz önemli!” En doğru şekilde, samimi ve yapıcı bir şekilde, nazikçe düşünce ve duygularınızı paylaşabilirsiniz.

Aynı düşünmeyi sağlamak için bağırmak, baskı uygulamak doğru bir yaklaşım değildir.Baskılar sonucu karşınızdaki kişi sizden uzaklaştığı gibi duvarda örebilir. Sizi dinlemez, duymaz, konuşma çabanıza cevap vermez. Bu nedenle olabildiğince empati ile yaklaşıp, esnek ve anlayışlı olmalısınız.

Duvar ördüğü zaman üstüne gitmek daha da durumu zorlamak demektir. İlişkinin bitmesini de sağlayabilir. Aman dikkat!

Başka bir yanlışta kıskançlık; sevgilinizi ya da eşinizi kıskanmanız çok normal ancak kıskançlık psikolojik bir rahatsızlık kıvamında değilse. Bir başkası ile daha yakın olmasını istememek çok doğal bir duygu, bir miktar bunu hissettirmekte iyi gelebilir.

En güzel ilişki sağlıklı iletişim, eşit ve dengeli davranışlarla yürütülüyor.

Birlikte ilişkinizi büyütmek, gelişmek ve değişmek; keyifle yola devam etmek!

Güveni ve sevgiyi paylaşmak önemli olan. Güven duymadığınız ya da sevildiğinizi hissetmediğiniz bir ilişkiyi başlatmamalısınız ya da devam ettirmemelisiniz. Ayrıca karşılıklı olmalı.

Bu hafta ilişkinizi gözden geçirmeye ne dersiniz?

Siz nasıl bir ilişki yaşıyorsunuz?